Y Jenerasyonunun Dikkatini Nasıl Çekersiniz

Y Jenerasyonunun Dikkatini Nasıl Çekersiniz?

Günümüzde Dünya genelindeki nüfusun büyük çoğunluğunu 1980 ile 1997 yılları arasında doğan kişiler oluşturuyor. Y jenerasyonu olarak nitelendiren bu genç ve yeni yetişkin nesil, ailelerini rol modeli olarak alan bir önceki X kuşağına hiç mi hiç benzemiyor. Hiç kimseye benzemek istemeyen, herkesten daha farklı bir hayat yaşamayı arzulayan, monotonluğu sevmeyen bu nesil, tüm pazarlamacılar için yeni bir altın madeni haline geldi.

Bu konu üstünde yapılan araştırmaların artmasıyla birlikte, günümüzde sosyal farklar artık daha net bir şekilde ortaya konulabilir oldu. Bu farklar ve sınıflandırmalar elbette ki en çok pazarlamacıların dikkatini çekti. Jenerasyonlar arası benzerlikler görmenin artık daha da zorlaşması, pazarlamacıları yeni trendlere doğru yönelmelerine sebep oldu.

 

Coğrafyanın, cinsiyetin, kültürel farklılıkların ve eğitim düzeyinin insan davranışında olan etkisi gözardı edilemez, bu yüzden tarihi parametreleri analiz etmemiz ve bunun farklı jenerasyonlara yansıyan yönlerini iyi analiz etmemiz gerekir. Örneğin 60’lı yılların özgürlükçü ruhunu ya da 2. Dünya Savaşı’nın 1946-64 yılları arasına yansıyan etkilerini yadsıyamayız.

 

[include-page id=’18540′]

 

Bu araştırmalar sayesinde pazarlama sektöründe pek çok yeni kavram ortaya çıkmış oldu. Artık, yeni ve farklı türde ihtiyaçlara ve reflekslere hitap eden bir pazarlama çeşidine, kuşaklara göre (multi-generational) pazarlama deniliyor; çünkü artık pazarlamacılar bir jenerasyon ile bir önceki jenerasyon arasında büyük farklar olduğunun farkına vardı. Örneğin, X jenerasyonunun genellikle daha sabırlı, daha otoriteye sadık ve çalışkan olduğu görülüyorken Y jenerasyonu üyelerinin kendi özgürlüklerine daha fazla düşkün olduğu görülüyor.

 

Oracle’ın yaptığı araştırmaya göre 2017 yılına kadar Y jenerasyonunun yalnızca ABD’de 2.45 trilyon dolar harcama yapmaları bekleniyor. Bu beklenti doğrultusunda görülüyor ki pazarlamacıların acilen Y jenerasyonuna odaklanması gerekiyor!

 

Peki kim bu Y jenerasyonu? İhtiyaçları ve ilgi alanları neler? Dijital dünyaya doğan bu insanlara pazarlamacılar nasıl yaklaşmalılar?

 

 

Kim bunlar?

18 ile 35 yaş arasında olan bu jenerasyon 2025 yılına kadar çalışan nüfusun %70’ini oluşturuyor olacak ve 2018 yılında ise bir önceki jenerasyon ile kıyaslandığında harcamaya hazır daha fazla gelire sahip olacaklar.

 

Peki şimdiye kadar gelmiş geçmiş en eğitimli ve en çeşitliliğe sahip bir jenerasyon olarak, 1.8 milyar nüfusa sahip bu nesil de kimin nesi?

 

Kuşaklar arası farklılıklar pazarlamacıların sürekli kendini yenilemelerini gerektiriyor.
Kuşaklar arası farklılıklar pazarlamacıların sürekli kendini yenilemelerini gerektiriyor.

 

Y jenerasyonu, internet dünyasına doğan ilk jenerasyon. Bilgiye tek bir tıkla erişilebildiği bir çevrede doğmuş olmaları nedeniyle daha pragmatik ve daha cesur eğilimlere sahipler. Seçici ve ilişki kurmayı seven yapıları yüzünden zorlayıcı reklamlarla tek yönlü iletişim yoluyla yapılan geleneksel satış stratejilerine istenilen cevabı vermiyorlar. Çok katmanlı bir izleyici yapısına sahip olmaları, içinde doğdukları bu geleneksel pazarlama stratejilerine karşı bağışıklık kazanmalarına sebep oldu.

 

Bireysel ve özgür ruhlu tutumlara sahip bu kitleye sunduğunuz iyi bir kampanyanın peşini bırakmak gibi bir hataya sakın düşmeyin. Katkı sunmaları için bu genç ve dinamik tüketicilerinizi kampanyalarınız ile ürün ya da hizmetlerinize dahil etmenin yollarını arayın. İnovasyon sürecine takipçilerinizi dahil ederek daha iyi geri dönüşüm alabilirsiniz.

 

Neredeler?

Son 8 yıl içerisinde sosyal medya hayatımızın vazgeçilmez bir parçası haline geldi. Artık akıllı telefonlarımızdan, taşınabilir iletişim araçlarından ve dizüstü bilgisayarlarımızdan sosyal medya kanallarına erişim sağlayabiliyoruz. Her gün ve her saat diğer insanlarla iletişim kurabiliyor; yorum yapabiliyor, en sevdiğimiz markaları ve hatta

haberleri sosyal medya kanallarından takip edebiliyoruz. İşte Y jenerasyonu böyle bir dünyaya doğdu. Yine onlar sayesinde bu dijital evrim bugünkü hale geldi ve yine onlar sayesinde evrilmeye de devam edecek. Y jenerasyonu bu türde platformların ana dinamiğini oluşturuyor.

 

Bu yüzden dijital dünyanın en iyisi olun; bu kaosun içerisinde fark yaratın! İşe, kendi ürün ve hizmetlerinizi müşterilerinize ve potansiyel müşterilerinize tanıtmak amacıyla bir web sitesine sahip olarak başlayın. Bir web sitesi sizin kim olduğunuzu; sizin geçmişinizi ve geleceğinizi

Y jenerasyonunu eski kuşaklardan ayıran en büyük özelliği, internete ve mobil teknolojiyle olan bağı.
Y jenerasyonunu eski kuşaklardan ayıran en büyük özelliği, internete ve mobil teknolojiyle olan bağı.

yansıtır. Bir de daha da fazlasının Z jenerasyonuyla geldiğini düşünürsek, bu türde bir jenerasyona ulaşmanın en kolay yolu bir web sitesidir!

 

Geleneksel TV reklamları artık işe yaramıyor değil. Fakat, sosyal medya ile entegrasyon, tüketici ile olan etkileşimde harekete geçici bir rol oynuyor. Web sitenizle bağlantısı bulunan Facebook sayfanızdan Y jenerasyonu ile daha derin ve uzun vadeli ilişkiler kurabilirsiniz. Ancak sosyal medya hesaplarınızdan verdiğiniz reklamlarda web sitenizden de bahsetmeyi unutmayın.

 

Günlerinin en az 4 saatini internette geçiren bir jenerasyon için her daim yarışmalar ya da oyunlar düzenleyebilirsiniz. Popüler olan konulardan bahsetmeyi, onlara sorular yöneltmeyi ve hatta aranızda bir ilişki kurmak adına mizah kullanmaktan çekinmeyin. Tüm gün sadece tek bir tıklama ile sonsuz bir bilgi akışına maruz kalan bu insanları şaşırtmakta zorluk çekebilirsiniz. Bu yüzden Y jenerasyonu ziyaretçilerinizi her daim merak içinde bıraktığınızdan emin olmalısınız.

 

[include-page id=’18540′]

 

Ne Yapıyorlar?

Söz konusu çalışma hayatı olduğunda Y jenerasyonunun iş ve yaşam arasında bir denge kurmaya yönelik eğilimleri olduğunu görüyoruz. Uzun mesailerde çalışmaya alışmış anne ve babalarının aksine daha çok esnek çalışma saatlerini tercih etmeleri, tembel olduklarına dair sizlere izlenim bırakmasın. Onlar sadece uzun saatler çalışan ailelerine karşılık bir tepki olarak hayata daha farklı bakıyorlar. X jenerasyonu bu durumu bir çeşit bağlılık sorunu olarak adlandırılabilir; fakat ortada bir sorun olmadığına dair sizi temin ederiz. Söz konusu durum sadece hayatlarını tam anlamıyla yaşamak isteyen insanlar olmalarından kaynaklanmaktadır.

 


Diğer yandan, X jenerasyonuna ait ebeveynleri yüzünden bu kuşağın gerçekçi olmayan hedefler peşinden koştuklarına dair genel bir kanı da bulunmaktadır. Bu doğru olabilir; fakat unutmayın, bu jenerasyon, hayatını boşa harcadığını düşünen aileler tarafından ne kadar harika ve ne kadar mükemmel olduklarına dair düşünceler ve istedikleri her şeye başarabileceklerine dair inançlar çerçevesinde yetiştirildi.

 

ygenerationBu da çocuklarının proaktif bir şekilde büyümesine sebep oldu. Büyüme evresinde çevrelerindeki tüm engelleri kaldıran bu ebeveynler, bu jenerasyonu bulunduğu her ortamda bir çeşit özgürlük ve topluluk yaratma arayışına itti.

 

Şu şekilde düşünün; günümüzde artık tüm insanlar daha kolay şartlarda dünyayı gezebiliyor ve gün geçtikçe yeni teknolojilere kolaylıkla erişebiliyor. Bu yüzden hayatta kalma vizyonundan çıkıp daha çok hayatı kaliteli yaşama üzerine bir eğilim bulunuyor. Eski jenerasyonda bu özelliği göremiyoruz; çünkü X jenerasyonu savaşta yer almış kişiler tarafından yetiştirilmiş ve tüm dünya görüşleri hayatı dolu yaşamak yerine ne olursa olsun bir iş bulmak fikri etrafında şekillenmişti. İşte bu yüzden X jenerasyonu yaşayamadığı bu hayatı çocuklarından mahrum bırakmamak adına onları daha özgür yetiştirmeye adamıştır. İş bulmaları üzerine kurulu bir yetiştirme tarzı ile yetiştirilen X jenerasyonu ise bu süreç içerisinde insanlarla “ilişki” kurmayı göz ardı etmek durumunda kaldı.

 

Y jenerasyonu ise bireysel kişilik gelişimlerini tamamlamaya çalışırken topluluk içerisine dahil olmayı da unutmadı. Kendi bireysel kimliklerini topluluklar üzerinden oluşturmaya yönelen bu jenerasyona hayat evreleri üzerinden pazarlama stratejileri kurmak yerine sosyal gruplar üzerine yoğunlaşmanızı tavsiye ederiz.

 

 

Y jenerasyonu üyeleri geleneksel reklam ve pazarlama stratejilerine önem vermiyorlar; onlar dünyaya daha farklı bir pencereden bakıyorlar. Örneğin bir önceki jenerasyonla kıyaslamak istersek ve her iki jenerasyon üyelerine “aile” kavramının onlar için ne ifade ettiğini sorsak verdikleri cevaplar birbirinden çok farklı olacaktır; Y jenerasyonunun bu kavram içerisine evliliği daha az dahil edeceğimi gözlemleyebiliriz. Aynı durum, söz konusu “topluluk” olduğunda da benzer şekillerde sonuçlanacaktır.

 

Topluluk, söz konusu Y jenerasyonu olduğunda büyük önem arz eder. Elbette topluluk dediğimizde bu insanlar fiziksel komşu ilişkilerinden söz etmiyorlar; daha çok kendi kimliklerini şekillendirmek adına dahil oldukları sosyal bağlardan söz ederler. Bu jenerasyonun sosyal kimliklere olan bağlılıkları bir önceki jenerasyona nazaran daha keskin ve daha sıkıdır. Niye Facebook’un “sayfalar” özelliğinin bu kadar popüler olduğunu ya da niye Nike ve Apple gibi markaların bu kadar çok rağbet gördüğünü sanıyorsunuz? Çünkü günümüzde tüketiciler bir şey satın alırken aldıkları ürünü yıllarca kullanmaya odaklanarak bu kararı vermiyorlar, daha çok satın aldıkları ürünlerle bağ kurabilmeyi, diğer bir deyiş ile kendi kimliklerine katkıda bulunacak bir ürün satın alıyorlar. Bu yüzden bir pazarlamacı olarak üniversiteden mezun olmak, iş bulmak, evlenmek, emekli olmak gibi hayatın belirli evrelerine yönelik pazarlama stratejileri kurmak yerine, kimlik arayışlarına cevap verebilecek bu türde topluluklara odaklanmanız gerekiyor. Ya da daha da önemlisi, onları dahil edebileceğiniz markanızın dahil olduğu bir “topluluk” türü de siz oluşturabilirsiniz.

 

yjenerasyonu

[include-page id=’15348′]

 

[include-page id=’18540′]

 

Cloudnames Türkiye olarak sloganımız “paylaşmak önemsemektir”. Bu yüzden Dijital Dünya’da başarılı olmak adına ihtiyacınız olan her şeyi kapsayan bir rehber hazırladık. Ücretsiz rehberinizi hemen şimdi bu linkten indirebilirsiniz.

 

İlginizi çekebilecek diğer makaleler

Marka Mesajınız ne?

Bağımlılık ve sosyal medya psikolojisi

Sanal topluluğunuz ne kadar başarılı

 

Sosyal Medya pazarlaması ile ilgileniyorsanız lütfen blog sayfamızı takip edin. Lütfen yorum köşemizden bize yazın ve aşağıdaki ikonu tıklayarak makalemizi arkadaşlarınızla paylaşın. Unutmayın, paylaşmak önemsemektir!

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *

Bu makaleyi paylaşın.

Share on facebook
Facebook
Share on twitter
Twitter
Share on linkedin
LinkedIn
Share on email
Email
Share on whatsapp
WhatsApp

Hizmetlerimiz

dijital strateji

Dijital Strateji

Cloudnames, işletmenizin dijital iletişim ve pazarlama için pratik bir plan oluşturmasına yardımcı olabilir. Dijital stratejinizi tartışıyoruz ve rakiplerinizi inceliyoruz. Ardından, iyileştirmeler için somut önerilerle geliriz.

Web Tasarımı

Dijital pazarlamaya çok uygun bir web siteniz var mı? Sitenin ne kadar iyi çalıştığını inceleyebiliriz. İyileştirmeler için somut öneriler içeren web sitenizin ücretsiz bir incelemesini alın. Küçük değişiklikler büyük sonuçlar verebilir!

organik trafik oluşturma, arama motoru optimizasyonu

Trafik Oluşturma

Web sitenize nasıl trafik çekiyorsunuz? Cloudnames, içerik oluşturabilir, arama için optimize edebilir ve sosyal medya, e-posta ve diğer kanallarla trafiği artırabilir. Etkili web siteleri, satışa dönüştürülen birçok ziyaret sağlar.

Dijital Strateji

Dijital pazarlama stratejisini nasıl geliştirebileceğinize ilişkin ücretsiz kılavuzumuzu indirin

Dijital Pazarlama hakkında bir tartışma için bugün bizimle iletişime geçin

Help us to share

Share on facebook
Share on linkedin
Share on twitter
Share on whatsapp
Share on email

Güncel içeriklerimizden anında haberdar olmak için haber bültenine kaydolun!