Sosyal medyada engellenmeyi gerektiren pek çok gönderi olabilmektedir. Bu platformlardaki kullanım koşulları, etik olmayan içeriklerin yayınlanmasını önlemek amacıyla düzenlenir. Sosyal Medya Kullanım Şartları ile ilgili bilmeniz gerekenleri sizin için inceledik!
Sosyal medya kanallarında kendinizi ifade etmenin ve göstermenin pek çok yolu vardır. İçerikler, metin, fotoğraf ve videolar aracılığıyla, gün içinde milyonlarca kişi tarafından paylaşılmaktadır. Bu durumda akla tek bir soru gelmektedir: çok sayıda insan tarafından paylaşılan bir içeriğin güvenli, zararsız ya da kabul edilebilir olması nasıl sağlanabilir?
Facebook, kullanıcılarına, bağlı olmalarını gerektiren Hizmet Kuralları sunar. Açıkça şunu vurguluyorlar: “Biz Facebook’u güvenli kılmak için elimizden geleni yapıyoruz ancak bunu garanti edemeyiz. Facebook’un güvenliğini sağlamak için kullanıcılarımızın yardımına ihtiyaç duyuyoruz”.
[include-page id=’18540′]
Riski Minimize etmek için İlkeler
Cloudnames olarak biz, özellikle bir imaj ya da marka söz konusu olduğunda, toplumun algısını şekillendirmede sosyal medyanın öneminin farkındayız.
Sosyal medyayı yanlış şekilde kullanma riskini minimize etmek önemlidir; tek bir yanlış içerik, güvenilirliğinize dolayısıyla işinize ciddi anlamda zarar verebilir. Sosyal medya, aynı zamanda çok sayıda sahte profilin de yaratıldığı ve tek tek incelemek için gereğinden fazla sayıda içeriğin bulunduğu bir platform.
Twitter ve Facebook gibi sosyal medya kanallarında nelerin paylaşılabileceğine karar veren yerel devlet organı ve yetkililer, herhangi bir ihlal halinde kullanıcıların hesaplarını engelleme hakkını da saklı tutuyorlar. Aynı zamanda bu yetkililer, rahatsızlık verecek içerik ve dil kullanımında, kişiliğe yapılan her türlü saldırılarda ya da yasa dışı aktivitelerin desteklenmesi gibi durumlarda içeriği kabul edilemez olarak görebilir ve yaptırıma tabi tutabilirler.
300’den fazla sosyal medya ilkesini ve şablonlarını görmek istiyorsanız, lütden bu linki tıklayın: https://socialmediagovernance.com/policies/
Sosyal medyadaki hedef kitlenizle kurmayı istediğiniz ilişkiyi esas alarak, yaptığınız işin nerede durduğu konusu üzerine düşünmeniz oldukça önemlidir. Müşterilerinizle olan ilişkinize ve itibarınıza zarar vermeden, marka tanıtımında kullandığınız sosyal medyayı daha yararlı hale getirmek için nereye kadar gidebileceğinizi belirelemeniz gerekir.
Örneğin Twitter açıkça bu durumu şöyle ifade ediyor; “Hizmetlerimiz aracılığıyla paylaşılan hiç bir içerik ve haberleşmenin ya da hizmetlerimiz üzerinden aktarılan hiç bir düşüncenin bütünlüğü, doğruluğu, kesinliği ya da güvenilirliğine dair garanti vermiyoruz”. Bu yüzden bu yapıdaki sosyal medya ağlarını kullanırken daha dikkatli olmanız gerekmektedir.
Saldırgan, zararlı, hatalı ya da uygunsuz içeriklere maruz kalabilir ya da bir başka durumda aldatıcı, ya da yanıltıcı gönderiler ile karşılaşabilirsiniz. Peki, sosyal medyanın devlerinin bu konudaki ilkeleri tam olarak neler? Hadi bir göz atalım…
“Aşağıdaki taahütleri yerine getirerek, Facebook güvenliğini koruyabilmemizde yardımınıza ihtiyacımız var…”
Facebook, kullanıcılarından uygun olmayan ya da spam gibi resmi olmayan ticari paylaşımlarda bulunmamalarını ve kullanıcı bilgilerini toplamamalarını rica ediyor. Bunun yanında kullanıcılar, virüs ya da benzeri yabancı ve zararlı yazılımları yüklememelidirler.
Facebook, ilkelerinden biri olan “Kullanıcılar ihlallere olanak yaratamaz ya da destek veremezler” maddesi ile hesap sahiplerinden zorbalık, göz korkutucu tavırlar ya da diğer taciz ve rahatsızlık verme gibi buna benzer hareketlerde bulunmamalarına dair uyarıyor.
Kullanıcıların sağladığı veriler toplanıyor
Bu sosyal medya devi, daha fazla güvenlik tedbiri sağlamak amacıyla Veri Politikaları’na uygun olarak kullanıcılar hakkında bilgi toplayacaklarını açıkladı. Bu ilkelere göre, toplanan veriler artık Facebook’ta yaptığınız her şeyi içerdiğinden, muhtemelen toplanmayan verilerin listesi diğerinden çok daha kısa olurdu diyebiliriz.
Liste oldukça uzun, ama size bir kaç başlığı sıralayalım: hesap için kayıt yaparken verdiğiniz bilgiler dahil olmak üzere, yarattığınız ya da paylaştığınız içerikler, gönderdiğiniz mesajlar ve diğer kullanıcılar ile kurduğunuz iletişim de dahil yaptığınız her şey veri olarak kaydedilir.
Bu bir fotoğrafın çekildiği yer, ya da dosyanın oluşturulduğu tarih ve paylaştığınız içeriğin içinde bulunan ya da sağladığınız içerik hakkındaki bilgileri de içerebilir. Facebook, görüntülediğiniz içeriğin çeşidi ya da aktivitelerinizin sıklığı ve süresi ile ilişki kurarak sunduğu hizmetleri nasıl kullandığınız hakkında veriler de toplamaktadır.
Bağlantılarınız
Facebook, en çok paylaşım yaptığınız gruplar başta olmak üzere, iletişim halinde olduğunuz insanlar hakkındaki bilgileri de ağlarınızdan ve bağlantılarınızdan veri olarak toplar. Eğer farklı bir cihazdan yükleme yapıyor, senkronize ediyor ya da adres defteri gibi bilgileri dışardan alıyorsanız, verdiğiniz iletişim bilgileri de Facebook tarafından kayıt altına alınıyor.
Facebook, kredi kartı ya da banka kart numaraları, diğer tüm kart bilgileri, hesaplar ve faturalar, ulaşım ve iletişim gibi bilgilere ve tüm ödemeleriniz hakkındaki bilgilere de sahiptir.
Cihazlarınız
Ve eğer farkında değilseniz şunu da söyleyelim; Facebook cihazınız ile ilgili bilgilere de sahiptir. İşletim sistemi, donanım sürümü, cihaz ayarları, dosya, yazılım isim ve türleri, batarya ve sinyal seviyesi ve cihazın ayırıcı özellikleri gibi bilgilerle de bağlantı kurar.
GPS, Bluetooth ya da Kablosuz internet sinyalleri aracılığıyla belirli coğrafi konumlar da dahil olmak üzere cihazların bulunduğu yerler, mobil operatörünüzün adı, tarayıcı türü, dili, zaman dilimi, mobil telefon numarası ve IP adresi gibi Bağlantı bilgileri de bu gruba dahildir.
Teknik olarak Facebook, kullanıcılarının bütün aktivite bölgelerini istila etmiş durumda. Bunun yanında, internetteki varlığınız ve sanal boşluğunuz hakkında tüm bilgileri de detaylıca elde edebiliyor. Eh bu durumda, tahmin ediyoruz ki hatalı ve zarar verici içerikleri engellemek çok da zor olmamalı.
Dünyanın en yüksek kullanım oranına sahip olan sosyal medya ağı Facebook’taki insanlar, konu kullanıcıların güvenliğini garanti altına almak için veri toplamak olduğunda, oldukça keskin çizgiler çizmektedirler.
George Orwell’in 1984’ü
Cloudnames olarak biz, Mark Zuckerberg’in George Orwell’ın 1948 yılında yazdığı romanı 1984‘ü okuyup okumadığını merak ediyoruz. Bu roman, devletin kısaca “Big Brother” olarak adlandırdığı soyut bir varlık tarafından, halkın her hareketini ve hatta her tavrını gözlemlediği bir toplumun tarifini yapan bir distopyayı anlatıyor. Orwell tabii ki bu romanı yazarken Facebook ya da diğer sosyal ağların, bizim hakkımızda bu kadar detaylı bilgiye sahip olabileceğini öngöremezdi.
Eğer kendinizi Twitter ile bağlayan bir sözleşme oluşturmayı kabul ederseniz ve Amerika Birleşik Devletleri ya da diğer ilgili yargı sistemleri çerçevesinde hizmet alması yasaklanan bir kişi değilseniz, Twitter’ın hizmetlerinden yararlanabilme hakkına erişebilirsiniz.
Bu şartları kabul ediyorsanız, sunduğu hizmetleri iş, organizasyon, devlet ya da diğer yasal bir tüzel kişiyi temsil etmek için kullanacaksanız demektir. Bunu yapabilmeniz için yetkili yerlerden izin almanız gerekmektedir. Ancak yürürlükteki ulusal ve uluslararası hukuk, kural ve yönetmeliklere uygun şekilde bu hizmetleri kullanabilirsiniz.
Sorumluluk Sizde
İster kamuya yayınlansın ya da ister özel olarak paylaşılmış olsun, tüm içerikler, yaratan kişinin sorumluluğundadır. Twitter konuyla ilgili şöyle diyor: “Hizmetler aracılığıyla gönderilen içerikler kontrol edilemeyebilir ya da gözlemlenemeyebilir, biz böyle içeriklerin sorumluluğunu alamayız. Her İçeriğin kullanımı ya da her içeriğe olan güven, hizmetler aracılığıyla gönderilen ya da tarafınızdan hizmet aracılığıyla temin edilen her materyalin riski size aittir.”
Twitter’ın hiçbir koşul altında hiçbir içerik üzerinde sorumluluk kabul etmediğini, içeriklerin kullanımından, paylaşımından, e-posta yolu ile ya da farklı şekillerde aktarılmasından ya da hizmetler aracılığı ile kullanılabilir kılınmasından kaynaklı oluşabilecek hatalarla sınırlı olmamak kaydıyla, her türlü kayıp ya da zarardan kendini sorumlu tutmadığını ve tutmayacağı belirtiliyor.
Twitter, Facebook’tan farklı olarak, kullanıcılar tarafından sağlanan içerikler haricinde, başlık ve ilgi üzerindeki hakları kendi elinde bulundurmaktadır.
Twitter, kuralların uygulanmasını sağlamak için de şu cümleleri vurguluyor: “Amacımız, kaynaklardan ilginizi çeken içerikleri keşfetmenize ve hatta bu içerikleri diğerleriyle paylaşmanıza olanak yaratan bir hizmet sağlamaktır. Aynı zamanda biz, kullanıcıların paylaştıkları içeriklerin sahiplerine de saygı duyuyoruz. Bu yüzden her kullanıcı, sağladığı içerikten kendisi sorumludur. Bu prensipler sayesinde, kullanıcı içeriklerini aktif bir şekilde görüntülemiyoruz böylelikle içeriklere belirli durumlar haricinde de sansür uygulama gereği doğmamış oluyor”.
Hizmetlerini kullanarak, doğru olmayan, eksik, zaman aşımına uğramış, yanlış yönlendirici, yasa dışı, saldırgan ya da zarar verici içerik ve bilgilerle karşılaşabilirsiniz. LinkedIn genellikle üyelerinin sağladığı içeriklerin denetimini yapmamaktadır.
Yani, eğer bir LinkedIn hesabınız varsa, LinkedIn üzerinden kullandığınız bilgilerden görebileceğiniz zararlardan sorumlu olmayacağını kabul etmişsiniz demektir.
LinkedIn Diğerleri ile Bağlantı Kurabilme Gücünüzü Sınırlar
Sözleşmeyi ya da hukuku ihlal ettiğinize inanır ya da sunduğu hizmetleri suistimal ettiğinizi düşünürse, hesabınızı kısıtlama, uzaklaştırma ya da feshetme hakkına sahiptir.
Kullanıcı Sözleşmesi, kuracağınız bağlantıların sayısı ve iletişim halinde olabileceğiniz üyeler ile ilgili hizmet kullanımında sınırlama haklarını saklı tuttuğunu açıkça belirtir. LinkedIn, sözleşmeyi ya da hukuku ihlal ettiğinize inanır ya da hizmetleri suistimal ettiğinizi düşünürse, hesabınızı kısıtlama, uzaklaştırma ya da feshetme hakkına sahiptir.
[include-page id=’18540′]
Yapılması ve Yapılmaması Gerekenler
Ayrıca size, bütün sosyal medya ağlarında da uygulanabilmesi mümkün bir rehberi sizlerle paylaşmayı yararlı ve uygun bulduğumuz “Yapmanız ve Yapmamanız Gerekenler” listesi sunmaktadır;
Kullanıcı Sözleşmesi ve Gizlilik Politikasına uygun olarak kullanıcıların, düzenli olarak güncellenen, gerçek isimler kullanılarak ve detaylıca hazırlanmış profilleri aracılığı ile doğru ve gerçek bilgiler sağlamak ve sunmak ve profesyonel amaçlarla kullanmak zorundadırlar.
Uygunsuz, yanlış ya da kabul edilemez içerikler paylaşmak da dahil olmak üzere kullanıcılara uyarı olarak listenin başına aldıkları madde “Dürüst olmayan şekilde ya da profesyonelliğe uymayan şekilde davranmamak”tır. LinkedIn tarafından sağlanmayan başlık ya da herhangi görünür bir alana telefon numarası, e-posta adresi, sokak ismi ya da benzeri herhangi bir kişisel bilgi de verilmemelidir.
Bunları Yapmayın
- Profiliniz için size ait olmayan vesikalık fotoğraf ya da başka bir imaj kullanmayın;
- Sahte kimlik oluşturmayın;
- Şu anki ya da önceki pozisyonlarınızla ve becerilerinizle ilgili yanlış bilgiler vermeyin;
- Şu an ya da geçmişte bağlantı kurduğunuz ya da iletişim halinde olduğunuz firma, kurum ve kuruluşlarla ilgili yanlış bilgiler vermeyin;
- Sadece kısmen değil tamamen farklı takma bir isim ile, isminiz ve kimliğiniz hakkında yanlış bilgiler sunmayın;
- Başka bir gerçek kişi adına bir üyelik profili oluşturmayın;
- Ağınıza katılması için tanımadığınız insanlara davet göndermeyin;
- Başkalarının hesaplarını kullanmayın ya da kullanmaya yeltenmeyin;
- Diğer insanları rahatsız etmeyin ve onlara zarar vermeyin; hesabınızı kötüye kullanmayın;
- Uygunsuz mesajlar göndermeyin ya da diğer kullanıcılarla hoş karşılanmayan iletişim ve bağlantılar kurmayın;
- (Tarayıcı, diğer eklenti ve teknolojiler ya da el ile yapılan işler dahil olmak üzere) Herhangi bir araç ile diğer profillerin bilgilerini kopyalamayın;
- Hukuka aykırı, karalayıcı, müstehcen, ayrımcı ya da benzeri sakıncalı tavırlarda bulunmayın;
- Kavalyelik hizmeti ya da seks işçiliği tanıtımı yapan içeriklerden ve profiller yaratmaktan kaçının
Ve bu liste böyle uzayıp gider. Facebook ile Twitter karşılaştırıldığında, LinkedIn, ciddi anlamda kullanıcıları ile uyum içinde, beklentilerine uyum gösteren şekilde çalışmaktadır.
[include-page id=’15348′]
[include-page id=’18540′]
İlginizi çekebilecek diğer makaleler
- Tüketici davranışları nasıl şekilleniyor?
- Bağımlılık ve Sosyal medya psikolojisi
- Google sizin hakkınızda neler biliyor
Sosyal Medya ve dijital pazarlama ile ilgileniyorsanız lütfen blog sayfamızı takip edin. Lütfen yorum köşemizden bizi bilgilendirin ve aşağıdaki ikonu tıklayarak makalemizi arkadaşlarınızla paylaşın. Unutmayın, paylaşmak önemsemektir!
