Kısa zaman önce kullanıcıları tarafından Facebook’un, terörizm ile ilgili içerikleri yeterince hızlı kaldırmadığı için eleştirildiğini görmüştük. Daha sonra ise, platformun yürüttüğü güvenlik mekanizmasını sorumsuzlukla suçlayan Change.org üzerinden başlatılan bir kampanyaya 135.000 kişi destek verdi, acaba haklılar mı?
“Sevgili Facebook, ‘güvenlik mekanizması’ için teşekkürler, İŞİD’le daha sıkı mücadele edebilirsin.” açıklamasıyla doğrudan Facebook’u hedef alan Change.org dilekçesi Paris saldırılarının hemen arkasından 135.000 kişinin desteği ile oluşturuldu.
Dilekçede önemle vurgulanan konu; diğer sosyal ağ sitelerinin terörizm gibi konular üzerinde daha hassas davranmaları gerektiğini ve daha şeffaf bir yapıyla harekete geçmelerine ihtiyaç duyulduğu belirtildi ve Paris saldırısını destekleyen paylaşımlar yapan hesapları kapatmadığı için ayrıca eleştirildi.
Daha da ötesi, söz konusu terör saldırıları olduğunda Facebook’un duyarlılığında bölgesel olarak değişkenlik gösterebildiğini görüyoruz. Paris saldırılarında ‘güvendeyim’ butonunu harekete geçiren Facebook’un, dün akşam Ankara’da gerçekleşen terör saldırısında kullanıcılarına ‘güvendeyim’ butonu imkanı sağlayarak aynı hassasiyeti gösterebildiğini, fakat 12 Ocak tarihinde gerçekleşen Sultanahmet terör saldırısında ise bu konuda gecikmeli davrandığını gördük.
Peki Facebook gibi profesyonel çalışan, alanında lider bir sosyal medya platformunun bu tür hassas konularda profesyonelce davranmaması kendi geleceğini de etkileyebilir mi? İşte sosyal ağ platformu olan Facebook’un şimdiye kadar yürüttüğü terörizm üzerine yürüttüğü bazı politikalarda dikkat çeken unsurları sizin için bir araya getirdik.
[include-page id=’18540′]
Suça Maruz Kalan Sosyal Medya Kullanıcıları
Sosyal medya, etik değerlerden yoksun grupların rahatlıkla başka insanlarla etkileşime girebildiği bir platform haline gelmeye başladı.
Bu tür etkileşimler yalnızca terör mağdurlarını değil, bütün kullanıcıları etkilemeye devam ediyor. Sosyal medya ebeveynlerin gözünde güvenilmez olmaya başladığı için, çocuklarının bu platformları kullanmasını yasaklamaya başladılar.
Terör örgütleri her daim çocukları ve gençleri hedef alır; propagandayla beyinlerini yıkayıp örgüte katılmalarını sağlamayı amaçlar. Evlerini terk edip terör örgütlerine katılan gençlerin sayısı her geçen gün bu sebeple artmakta.
Facebook’un Küresel Ürün Politikası departmanının başı Monika Bickert, yaptığı bir açıklamayla, Change.org’daki dilekçeye karşı savunmaya geçip, “Facebook’da teröristlere, terör örgütlerine ve terör eylemlerini yüceltmeye yer yok.” şeklinde bir açıklamada bulundu.
Buna rağmen sosyal medya devi, terör eylemleriyle ilişkili içerikleri filtrelemede ciddi problemler yaşamaya devam ediyor. Peki terör örgütlerine katılmaya karar veren bu gençler, Facebook ve diğer sosyal medya kanalları üzerinden herhangi bir propagandaya mağruz kalmıyorsa, nasıl bu kadar etki altında kalabiliyorlar?
Sakıncalı Video İçerikleri
Terör örgütleri tarafından her geçen gün daha fazla propaganda videosu paylaşılıyor. Şiddeti ve masum insanların öldürülmesini öven bu videolar, bütün dünyaya yayılıyor ve insanlar kolaylıkla erişebiliyor.
Ölüm de bir propagandadır. Çünkü bu şekilde saldırıyı gerçekleşen örgüt, kendi gücünün boyutunu karşı tarafa gösteriyor ve böylelikle toplumda tedirginlik yaratabiliyor. Bu konuda Facebook gibi sosyal medya platformlarına büyük görevler düşüyor diyebiliriz.
Örneğin Diyarbakır’da bugün gerçekleşen terör eyleminin sonucunda ölü ve yaralıların görüntülenmesi, söz konusu olay askeri bir birliğe yapılan bir saldırı olduğu için bir şekilde imkansız kılınmıştır. Fakat söz konusu dün akşam gerçekleşen Ankara saldırısında olduğu gibi sivillerin de bulunduğu şehir merkezinde gerçekleşen herhangi bir saldırıda ise, günümüz mobil iletişim araçları ile anında görüntülenme sağlanabiliyor. Fakat şunu da unutmamak gerekir ki, bu tür görüntülemelerin sosyal medya alanlarında hiç bir filtreleme olmadan yayılması hem 18 yaş altı çocukların bu tür tehlikeli içeriklerle istismar edilmesine, hem de ölen ya da yaralı olan insanların izinleri olmadan görüntülenmesi söz konusu olduğu için özel hayatlarına müdahale edilmesi anlamına gelmektedir.
Twitter ve Facebook bu tür içerikler söz konusu olduğunda yeterince hızlı hareket edemiyor. Kullanıcı şikayetlerinin ve raporlarının yağmur gibi yağmasına rağmen, bu içeriklerin kaldırılması yeterince hızlı değil. Filitreleme sistemi hem çok yavaş çalışıyor, hem de şüpheli hesaplar zamanında silinememektedir. Peki bu durumun yakın zamanda bir değişikliğe uğraması mümkün mü?
Ocak ayında Twitter, Somali merkezli ve El Kaide’yle ilişkisi olan El Şebab örgütünün hesabını kapattı. Hesap, örgütün rehin aldığı iki Kenyalıyı, Kenya hükümeti isteklerini yerine getirmezse öldüreceğini belirten videonun yayınlanmasından sonra kapatıldı.
Twitter konu üzerine yorum yapmayı reddetti, ancak sosyal medya uzmanları El Şebab’ın, ölüm tehdidiyle Twitter kullanıcı sözleşmesini ihlal ettiği için kapatıldığı konusunda hemfikir.
Terör örgütleriyle ilişkili hesapların kapatılması yeni hesapların açılmasını elbette engellemiyor. İŞİD’le ilişkili bir hesap 99. kez kapatıldığında, Twitter ile dalga geçmek için “@IslamicState100” isimli bir hesap açıp, 100. hesabın açılabilmesi ihtimali adına doğum günü pastası ve çeşitli kutlama paylaşımları yapıldı.
[include-page id=’18540′]
Terör Örgütleri Geniş Kitlelere Daha Rahat Ulaşıyor
Sosyal medya sayesinde terör örgütlerinin geniş kitlelere daha rahat ulaşması artık çok kolay. Twitter ve Facebook gibi kanallar için terör örgütlerinin hesapları ciddi bir kontrol zaafiyeti oluşturuyor.
Facebook’un akıllı porno tespit algoritması, Gustave Courbet’in “Dünyanın Kökeni” isimli paylaşımını porno olarak etiketleyip anında içeriği anında kaldırıdı. Haliyle kullanıcılar bu kadar etkili bir kontrol mekanizması kurulabiliyorken terör eylemleriyle ilgili paylaşımların nasıl bu kadar kolay yayılabildiğini merak ediyor.
Change.org dilekçesi sonuç olarak şu argüman çerçevesinde şekillenmiş oldu: “ Bugün milyonlarca kullanıcınızın hayatlarını hükümetlerden daha fazla etkiliyebiliyorsunuz. Hızlıca harekete geçebilicek teknolojik güce sahipsiniz, algoritmalarınızı değiştirip, kontrol ekiplerinizi bu problemle başa çıkabilecek şekilde eğitebilirsiniz.”
Sesinizi Duyurmak İçin Bir Şans
Monika Bickert’a göre Facebook kullanıcılarının rahatsızlık verebilecek içeriklerin farkındalık yaratmak gibi durumlar için paylaşılabilindiğini ve Facebook’un ise bu bağlamdaki paylaşımları engellemeye yeltenmediğini vurguluyor.
Bickert bu konu hakkında “Medyanın erişemediği çalkantılı pek çok bölgedeki insanlar tarif edilemez acılar yaşıyorlar ve Facebook bu insanlara seslerini duyurma fırsatını veriyor. Bu fırsatını korumak istiyoruz, bu yüzden insanların, sakıncalı içerik içermesine rağmen, paylaşımlarını engellemiyoruz. Tabiki bu paylaşımlar farkındalık yaratmak için ya da şiddet kullanımını lanetlemek için yapılıyorsa.” şeklinde düşünüyor.
Terör örgütleri sosyal medyayı, tehditlerini duyurmak ve insanları manipüle etmek için kullanmaya devam ediyor. Bu sebeple ifade özgürlüğü savunucuları, silinen hesaplarla ilgili politikaların daha şeffaf olması konusunda ısrar ediyor.
Hükümetler terör örgütlerinin sosyal medyada yayılmasını engellemeye çalışıyor, ancak Bickert’ın açıklaması göz önünde bulundurulduğunda sosyal medya sitelerinin önünde ciddi problemlerin var olduğu görülüyor. Kullanıcı güvenliği ve kullanıcılara duyulma şansı verme konusunda bu yüzden belli bir standartın oturtulması gerekiyor.
Sosyal Medya Üzerinden Terör Örgütlerini İfşa Etmek
Emniyet teşkilatları terörle ilgili içeriklerin kaldırılmasından yana değil. Emniyet teşkilatı pek çok vakada, içerikle etkileşime girenleri takip etmek için içeriğin silinmemesini istiyor.
Emniyet mensupları ayrıca, teröristleri ifşa edebilmek için hem sosyal medya içerikleri hazırlıyor, hem de bir taktik olarak sahte hesaplarda bu içeriklerin paylaşılmasında rol oynuyor.
Facebook, teröre destek veren hesapların kaldırılması için kullanıcı raporlarını kullanır, yakın bir zamanda ise bu çizgisinin dışına çıktığı görüldü. Eğer Facebook, belirli bir terör aktivitesi konusunda uyarılırsa, o hesaba benzer hesapları da kaldırıyor.
Elbette ki bu uygulama pürüzsüz işlemiyor. Facebook yakın zamanda San Fransisco’da mühendis olarak çalışan “Isis Anchalee” isimli bir kadının hesabını isminden dolayı kapattı, bu arada pek çoğunuzun bildiği üzere ‘Isis’ İngilizce’de İşid’in kısaltması olarak kullanılmaktadır. Isis Anchalee bu durumu Twitter üzerinden duyurmuş ve isminden dolayı hesabının kapatıldığını belirtti.
Cloudnames’te ne yapıyoruz
Online platformda en iyisi olmanız için gereken her şey için Cloudnames size yardımcı olabilir. Dijital hesaplarınızı, web sitenizi, Sosyal Medya Pazarlama ve diğer tüm karmaşık teknik detayların sizin yerinize yönetimini devralabilir, gelirinizi arttırmak üzere etkili bir büyüme adına size yardımcı olabiliriz.
Sadece mobil uyumlu modern bir web sitesi tasarlamıyoruz, müşterilerinizin de talepleri doğrultusunda hizmetler de sunuyoruz. Web sitenizin yönetimini devralıyor ve düzenli aralıklarla güvenlik ve güncelleştirilmesini de sağlıyoruz.
Arama Motoru Optimizasyonu, Arama Motoru Pazarlama, Sosyal Medya Pazarlamanın yanında, e-mail ve banner reklamları gibi diğer online pazarlama kampanyalarıyla da ilgileniyoruz. Tüm bunların yanında dijital platformda gelir elde etmenizde size yardımcı olacak grafik tasarım, fotoğraf, video, metin içeriği oluşturma gibi diğer unsurlar da hizmetlerimiz arasındadır. Herhangi bir sorunuz varsa lütfen bizimle iletişime geçin! Çalışma saatleri (9:00 – 18:00) arasında, telefon numaramızdan 
+90 (212) 243 7991 bizimle iletişime geçebilir ya da e-mail ile sorularınızı doğrudan bize iletebilirsiniz: salestr@cloudnames.com ya da iletişim bilgilerinizi aşağıya bırakabilirseniz size anında dönüş yapabiliriz.
[include-page id=’18540′]
İlginizi çekebilecek diğer makaleler
Sosyal Medya Pazarlama ile ilgileniyorsanız, lütfen blog sayfamızı takip edin. Sosyal Medyadaki terör eylemleri ile ilgili gelişmeleri nasıl görüyorsunuz? Lütfen aşağıdaki yorum köşemizden bizi bilgilendirin ve ikonları tıklayarak makalemizi arkadaşlarınızla paylaşın. Unutmayın paylaşmak önemsemektir!
