Dünya pazarında hepimiz birer tüketici olabiliriz; fakat satın aldığımız markalar hakkında bu kadar bilgi sahibi olabilmemiz çok şaşırtıcı değil mi? Daha da şaşırtıcısı bu başlıkların ya da logoların bilinmeyen anlamları olması. Örneğin spor devi Nike’ın antik Yunan tanrılarından zafer tanrısı olduğunu biliyor muydunuz?
Yazar Leyla OK
Tükettiğimiz şeyler hakkında bu kadar şey bilip de, dev markaların adlarının nereden geldiğini ya da neyin kısaltılmasından oluştuğunu bilmememiz çok şaşırtıcı. Bu sanki yediğimiz yemeğin ismini ya da aşçının kim olduğunu bilmemek gibi bir şey, çok sinir bozucu değil mi?
Örneğin Fanta, neredeyse her ülkede piyasada yer bulmuş, asitli ve portakallı bir içecek ve en önemlisi gençlerin en sevdiği içeceklerden bir tanesi. Her şey, Coca-Cola sahiplerinin, yaratıcılık birimine bu lezzetli ve soğuk içeceğin pazara sunulmasından önce ona uygun olacak bir isim bulmalarını istedi.
Hollandalı ekibine “hayalgücü”nüzü kullanın şeklinde direktif veriler; ki hayalgücü kelimesi Alman dilinde “Fantasie” olarak çevrilir – işin komiği ekibin “Fanta” ismini bulması için çok da hayalgücü kullanmak zorunda kalmadı.
Geçen haftasonu, son dakika alışverişi için kıvranıyordum; her yerde indirimin olduğu yılın bu zamanlarında alışveriş yapmak iyi bir bahane hem de pazarlık yapmaya da bayılırım – kim bayılmaz!
İstanbul’un kalbi olan ve alışverişin de merkezi olarak sayılan Taksim’e doğru yola çıktım. Ne zaman Taksim’e çıksam hep aklıma Londra’daki Oxford Caddesi geliyor. Orada da küçük bir cadde üzerinde paralel olarak dizilmiş pek çok harika alışveriş dükkanı bulunuyor. Fakat Oxford caddesinden geçerken genelde waffle ve kahve kokusu alırsınız, İstiklal’de ise ıslak hamburger ve kestane kokuları yayılıyor.
Caddede gezerken aradığım mağazayı bulmak için Apple iPhone’umu kullanıyordum ve birden telefonumun isminin neden Apple olduğunu bilmediğimi farkettim. Neden olabilir ki? Belki de Steve Jobs’un en sevdiği meyve elmaydı.
Ayrıca Apple logosunun Alan Turing’e saygı duruşu olduğuna dair bir yazı okudum. Turing, modern bilgisayarların mimarı, 2. Dünya Savaşı sırasında Alman şifreleme makinası enigmayı inşa ettiği bilgisayarla deşifre etmişti. Savaş sonrası cinsel tercihlerinden dolayı hormon tedavisine zorlanan Turing, siyanür enjekte ettiği elmayı ısırarak intihar etti. İşte bu çok ilginç bir hikaye!
Bir İngiliz olarak belirli markalara karşı aşinalığım bulunuyor fakat İstanbul söz konusu olduğunda farklı bir oyun sahasında olduğum bir gerçek. Genellikle bazı mağazalar, aynı İngiltere’de olduğu gibi büyük markaların satışını da yapıyor, fakat bu mağazaların hepsi hala benim için birer yabancıdan ibaret.
Bayıldığım ve hiç bir zaman beni hayal kırıklığına uğratmayan bir marka var; o da ‘Nivea’. Peki Nivea isminin güzellik ve saflığı temsil eden Pamuk Prenses anlamına gelen Latince ‘Niveus’tan geldiğini biliyor muydunuz? Marka İsimlerinin içeriği çok önemlidir; sonuçta bu isimler markanın neyi temsil ettiğini müşterilerine göstermekte.
Farkettim ki markaların isimlerinin neyi temsil ettiklerini bilmek sizin için neyi temsil ettiğini de bilmek anlamına gelmekte. Ürün ya da hizmetleri satın alarak sadece markalara destek olmuyoruz, ayrıca finansal olarak da büyümelerini sağlamış oluyoruz. En azından ürünleri kimden aldığımızı öğrenebiliriz!
Durum böyle olunca, ben de markaları kullandıkları isimler ile özdeşleştirebilek için bazı isimleri Google üzerinden aradım ve çıkan sonuçlar bir harika! Bu arada, Google’un isminin matematiksel bir terim olan ‘googol’dan geldiğini biliyor muydunuz? Googol, matematik dilinde 10^100’dir; yani 1 rakamının yanına 100 tane 0’ın gelmesiyle oluşan sayı. Ne kadar zekice değil mi?
Samsung: Samsung bir Güney Kore şirketidir. İnovatif ama uygun fiyatlı teknoloji ürünleri olan bu şirketin ismindeki ‘Sam’ kelimesinin anlamının ‘üç’ ve ‘Sung’ kelimesinin anlamının da Korece’de ‘yıldız’ anlamına geldiğini biliyor muydunuz? Yani Samsung’un Türkçesi “Üç Yıldız” demektir. Bir Koreli değilseniz ya da Korece bilmiyorsanız tahmin etmeniz imkansız öyle değil mi?
Sony: Sony, Latince ses anlamına gelen bir kelime olan ‘Sonus’tan ileri gelmektedir. Elektronik, oyun ve müzik prodüksiyonunun imparatoru olarak sayılan Japon bir şirket olmasına rağmen, imparatorluklarını temsilen gayet ince ve zekice bir başlık budular. Benim hem ilk walkmanim, hem de CD çalarım Sony’dendi, hatırlıyorum da benim zamanımda Sony marka elektronik aletleri biz İngilizlerin dediği gibi “The bee’s Knees” yani – mükemmeldi!
Adidas: Popüler Alman markası Adidas, çok uluslu bir şirkettir ve en çok spor giyim ve aletleri ile tanınır. Çok iyi hatırlıyorum, küçükken ailem eşofmanlarımı hep Adidas mağazasından alırdı; beden eğitimi dersinde giyebileceğim her renkten eşofmanlarım vardı, bana geçmişi hatırlattığı için bu yüzden markayla duygusal bir bağım da var diyebiliriz. Adidas’ın ismi ile ilgili pek çok spekülasyon dönüyor ve pek çoğu da ismin “All Day I Dream About Sports” (Tüm Gün Spor Düşlüyorum) cümlesinden ileri geldiğini düşünüyor- fakat gerçek şu ki isim markanın kurucusu olan Adolf Dassler‘dan gelmektedir.
Lego: Eğer hiç Lego satın alma fırsatını yakaladıysanız, ne kadar eğlenceli olduğunu tahmin edebilirsiniz! Benim toplam 7 tane yeğenim var ve 20 yıl boyunca her birine lego oyuncaklarından aldım. Lego Group, başarılı bir aile şirketi örneği gösteren Danimarkalı bir şirkettir. Markanın ismi Danca “leg godt” deyişinin kaynaştırılmasından ileri geliyor ve anlamı da aslen ‘iyi oyna’ anlamına geliyor. Ne şirin değil mi?
[include-page id=’18540′]
Skype: Kısa süre önce Skype, ücretsiz görüntülü video iletişimi hizmetinin 10. yılını kutladı. İstanbul’da yaşayan benim gibi biri için aile, arkadaş ve müşterilerle iletişim çoğu zaman Skype üzerinden gerçekleştirmek ideal bir yol. Önceden programın ismi Sky-Peer-to-Peer olarak belirlendi; daha sonra bu çok uzun bulunup Skyper‘a çevrildi. Son olarak ise Skype isminde karar kılındı ki bizce de en uygun isimi buldular.
Nintendo: Nintendo’yu kim hatırlamaz ki? Hatırlıyorum da abilerimin 1990’larda bir konsolu vardı ve benim bunu kullanmamı yasaklamışlardı. Ben ise kimse evde yokken gizlice onu kurcalardım. Nintendo’nun Japon şirketinin bir çeşit transliterationu olduğunu biliyor muydunuz? ‘Nin’in anlamı emniyet, ‘ten-dou’ nun ise cennettir. Çocukken aynen ben de böyle hissetmiştim!
Son olarak Pepsi… Pepsi’nin isminin 1836 yılında Theodor Schwann tarafından bulunan bir çeşit sindirim enzimi olan Pepsin enziminden geldiğini biliyor muydunuz? Nereden bilebiliriz ki, sonuçta kimse artık tükettikleri ürünlerin geçmişini sorgulamıyor bile!
Cloudnames’te ne yapıyoruz
Online platformda en iyisi olmanız için gereken her şey için Cloudnames size yardımcı olabilir. Dijital hesaplarınızı, web sitenizi, Sosyal Medya Pazarlama ve diğer tüm karmaşık teknik detayların sizin yerinize yönetimini devralabilir, gelirinizi arttırmak üzere etkili bir büyüme adına size yardımcı olabiliriz.
Sadece mobil uyumlu modern bir web sitesi tasarlamıyoruz, müşterilerinizin de talepleri doğrultusunda hizmetler de sunuyoruz. Bunun yanında web sitenizi yönetiyor ve düzenli aralıklarla güvenlik sağlama ve güncelleştirme de sağlıyoruz..
Arama Motoru Optimizasyonu, Arama Motoru Pazarlama, Sosyal Medya Pazarlamanın yanında, e-mail ve banner reklamları gibi diğer online pazarlama kampanyalarıyla da ilgileniyoruz. Bunun yanında dijital gelir elde etmenizde size yardımcı olacak grafik tasarım, fotoğraf, video gibi diğer unsurlar da hizmetlerimiz arasındadır.
Bizimle irtibat kurmak için lütfen iletişim adreslerinizi bırakın!
[include-page id=’18540′]
İlginizi Çekebilecek Diğer Makaleler
- Yaratıcı & Akılda Kalıcı Pazarlama
- En komik ürün değerlendirmeleri
- 12 muhteşem sözden/alıntıdan ilham alın
Web tasarım ve Sosyal Medya Pazarlama ile ilgileniyorsanız lütfen blog sayfamızı takip edin. Peki siz işletmenizin ismini nereden ilham alarak oluşturdunuz? Lütfen yorum köşemize yazarak bizi bilgilendirin ve aşağıdaki ikonu tıklayarak makalemizi arkadaşlarınızla paylaşın. Unutmayın paylaşmak önemsemektir!
